Dinamik Bakış Açısı Nedir?


Dinamik bakış açısı [dynamic point of view], topografik [topographical] ve ekonomik [economic] bakış açısına paralel olarak, metapsikolojinin üç ana ekseninden biridir. Bu bakış açısı, zihinsel aygıttan [mental apparatus] geçen güçlerin nasıl çatıştığını, birleştiğini ve birbirlerini nasıl etkilediğini inceler.

Zihinsel dinamiklere ilişkin model, Freud’un düşüncesinde en başından beri mevcuttu: bu model, doğrudan on dokuzuncu yüzyılın fizik biliminin dinamik kuramından yapılan bir çıkarımdır. Bu modele göre zihin [mind], içinden geçen farklı güçlerin çatışma hâlinde olduğu bir merkezdir. Bu çatışmaların yol açtığı hoşnutsuzluğu azaltmak veya ortadan kaldırmak amacıyla psişik aygıt çeşitli mekanizmalar kullanır; bastırma [repression] ise bu mekanizmaların prototipidir. Bastırma yoluyla psişik aygıt, içgüdülerin düşünsel temsilcilerinin topografik yerleşimini değiştirir. Böylece, çatışan arzularının bazılarını ya da onların bazı yönlerini bilinçdışı hâle getirerek, kendisini acı verici ya da hoşnutsuzluk uyandıran unsurlardan korur. Zihinsel çatışmaların nasıl işlendiğine dair dinamiklerin analizi, bu nedenle, hem psikanaliz uygulamasının hem de bu çatışmaları betimlemeye çalışan metapsikolojinin temel bir bileşenidir.

Freud daha sonra, çatışmaya karşı çalışan ancak çatışmanın kendi sınırları içinde işleyen savunmaların yanı sıra, psişenin çatışmayı işlemek için araçlar düzenlemeyi değil, doğrudan çatışmanın ortaya çıkmasını engellemeyi amaçlayan savunma süreçlerini de devreye sokabileceği fikrini öne sürmüştür. Böylece, bastırmanın -ki Freud’un zihninde yine de genel bir değer taşımaya devam etmiştir- yanı sıra, Freud ve birçok halefi, çatışmanın bileşenlerinden birinin psişeden dışlanarak zihinsel bir çatışmanın var olma olasılığına doğrudan saldıran yansıtma [projection], inkâr [denial], hatta bölme [splitting] ve dışlanım [foreclosure] gibi savunma biçimlerini tanımlamışlardır.

Bununla birlikte, Freud’un düşüncesinin ve onun başlıca haleflerinin düşüncelerinin temel özelliklerinden biri de, çatışmalara ve onların zihinsel temsilcilerine yönelen dışlayıcı güçlerin yoğunluğuna rağmen, psişenin bu şekilde kendisinden dışlamaya çalıştığı şeylerin izlerini yine de koruduğunu aynı anda kabul etmeleridir. Dışlanan şey, sıklıkla olumsuz bir biçimde olmak üzere, bir şekilde geri dönme eğilimi gösterir. Bu nedenle, zihinsel dinamiklerin analizi, psişenin temsilden uzaklaştırmaya çalıştığı şeyin içsel ya da dışsal geri dönüşüyle başa çıkmak için devreye soktuğu önlemleri de incelemelidir. (RENE´ ROUSSILLON)

Kaynak:

Macmillan Reference USA. (2005). Dynamic points of view. İçinde International dictionary of psychoanalysis (1. baskı, s. 451).

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir