Bastırma (repression): Dinamik psikolojide, bilinç düzeyinde algılanması halinde kaygı ve suçluluk duyguları yaratabilecek veya kişiyi tehlikeli bir duruma sokabilecek olan düşünceleri, fantezileri, dürtüleri vb. bilinçdışında tutmayı hedefleyen ve kendisi de bilinçdışında gelişen bir süreç. Ancak bastırma, söz konusu dürtülerin ve arzuların ortadan kalktığı anlamına gelmez; tersine bunlar, dinamik bir şekilde varlığını varlığını korur ve rüyalarda, nevrotik semptomlarda, çeşitli sapmalarda vb. sembolik doyumlar arar. Klasik psikanalizde dürtü ve arzular, verili davranış standartlarıyla, ahlak normlarıyla çatıştığı durumlarda haz ilkesi ile gerçeklik ilkesi arasında yaşanan çatışmadan kaynaklandığı düşünülen bastırma, egonun temel, bilinçsiz işlevlerinden birisidir ve bireyi kabul edilemez cinsellik dürtülerinin, egoyu tehdit eden yaşantıların, düşmanlık duygularının vb. yaratacağı kaygıya karşı koruyan temel bir savunma mekanizmasıdır. Toplumsal yaşamda tehlikeli veya yersiz dürtü ve düşünceleri bastırmak hayati bir önem taşır. Örneğin, bir an alevlenen karşımızdakini öldürme dürtüsünün bastırılmaması halinde nelere yol açabileceğini düşünmek, bastırmanın ne kadar hayati olduğunu göstermeye yeter. Freud, nihai anlamda evrimleşme sonucu biyolojik (genetik) bir temel kazandığına inandığı bastırmayı, kültürün, sosyalleşmenin, dolayısıyla her türlü insan toplumunun kökeni ve temeli olarak değerlendirir. Freud’a göre bastırma olmaksızın kültür de olamazdı.1
Birincil bastırma (primary repression): Psikanalizde çocukluk arzuları ve dürtüleri gibi, hiçbir zaman bilinçli olmayan bilinçdışı malzemelerini bilinç düzeyinden uzak tutan zihinsel süreç veya ilk bastırma evresi2
İkincil bastırma (secondary repression): Geriye itme veya gerçek bastırma da denir. Bastırılan düşünce veya dürtünün geri dönmesinin engellenmesi.3
Bastırma (repression): Kabul edilemez psişik içeriğin bilinçten kovulması. Psişik içerik güdülenmiş bilinçdışı eylem aracılığıyla unutulmuş gibi görünür ancak bilinçli düşünme durumunda geri getirilme potansiyeli bulunur.4
Bastırma artı değeri (repression surplus): Freud’a göre içgüdüsel dürtülerin, özellikle cinsellik ve saldırganlık dürtülerinin bastırılması, söz konusu dürtülerin yüceltilmesi yoluyla kullanılabilir enerjinin önemli bir bölümünün toplumsal yaşamın yeniden üretilmesinde kullanılabilir hale gelmesini sağlar. Çalışma, toplumsal ve entelektüel yaşam için olduğu kadar sanatsal üretim için de gerekli olan enerji , bastırmanın yarattığı işte bu tür bir enerji fazlasıyla (enerji artı değeriyle) mümkün olur.5
Bir cevap yazın