Psikodinamik psikoterapi nasıl öğrenilebilir?
Psikoterapi alanında yaşadığım -ve gördüğüm- sorunlardan biri, Türkiye’deki üniversitelerin psikoterapi eğitimi konusundaki eksikliğidir -tabii ki istisnalar hariç. Katıldığım eğitimlerde kendimi ve öğrenci arkadaşlarımı gözlemledim. Bugüne kadar pek çok lisans ve yüksek lisans öğrencisi ve mezunuyla tanıştım, özel olarak bu konuları konuştum. Yaklaşık bir buçuk yıl önce Psikodinamik Psikoterapi Topluluğu‘nu kurdum; orada pek çok istekli, meraklı psikoterapistle birlikte çalışma şansım oldu. Tüm bunlar -ve daha fazlası- ilk cümleme referans oluyor.
Bu yazıda, genel olarak psikoterapiyi, özel olarak da psikodinamik psikoterapiyi öğrenmek isteyenler için bazı önerilerde bulunacağım. Yazının aynı zamanda, zaman zaman konuyla ilgili bana soru yönelten arkadaşlarım için bir kılavuz olmasını umuyorum.
Psikodinamik terapiyi -veya herhangi bir psikoterapi modelini- öğrenmek için yapılabilecekleri şöyle maddeleyebilirim:
- psikodinamik psikoterapi eğitimi almak,
- literatürü okumak,
- psikoterapi sürecinden geçmek,
- süpervizyon almak,
- mesleki topluluklara katılmak,
- mesleki etkinliklere katılmak,
- blog tutmak.
Şimdi bu maddeleri biraz açmaya çalışacağım ama söylenebileceklerin az bir kısmını burada söylemiş olacağım. Her bir madde üzerinde çok daha uzun ve ayrıntılı durulabileceğini düşünüyorum. Bu yazının spesifik katkısının son maddede olacağını söyleyeyim ki yazıyı sonuna kadar okumama ihtimali olanların da dikkatini çekmiş olayım.
Psikodinamik psikoterapi eğitimi almak
Bu konuda bazıları daha şanslı. Bazı üniversitelerin ilgili lisans ve yüksek lisans programları psikodinamik/psikanalitik yönelimli oluyor. Bu durumda, öğrenciler lisans ve/veya yüksek lisans öğrenimi boyunca psikodinamik terapinin teorik boyutuna dair pek çok şeyi öğrenmiş oluyorlar.
Psikodinamik terapi ile üniversitede tanış(a)mayan veya onun hakkında üniversitede çok az şey öğrenebilmiş olanlar için ise işler daha zor tabii ki. Bu durumda alternatif psikodinamik terapi eğitimleri söz konusu oluyor.
Türkiye’de irili ufaklı pek çok psikodinamik terapi eğitimine ulaşılabilir. Psikoterapi Enstitüsü, Doğan Şahin, Suzan Uğur Girginer, Hakan Kızıltan, Cem Kaptanoğlu, Anjelika Şimşek gibi bazı kurumlardan ve kişilerden eğitim alma şansınız var.
Türkiye’deki psikodinamik terapi eğitimlerinde bir standart yok. Eğitim süresi, içeriği, ücreti vb. açısından ciddi farklılıklar söz konusu. Bunu iyi veya kötü bir şey olarak değil durum tespiti olarak söylüyorum. Bazı eğitimler yıllarca sürerken bazıları çok daha kısa sürüyor. Bazıları spesifik olarak belirli bir kuramcıyı referans alırken bazıları bütüncül bir yaklaşım sergiliyor. Bazıları ekonomik olarak kolay ulaşılabilirken bazıları için ciddi bir ücreti gözden çıkarmak gerekiyor. Nihayetinde, işin doğası gereği, psikodinamik terapiyi öğrenmek için bir eğitimi veya bazı eğitimleri tamamlamanız gerekiyor.
Ben de Çağdaş Psikodinamik Psikoterapi odaklı bir eğitim düzenliyorum. Eğitim müfredatı ve ayrıntıları için şuraya bakabilirsiniz.
Literatürü okumak
Okumak, psikoterapi öğreniminin olmazsa olmazların biridir ve üzerinde ayrıntılı durulması gerekiyor. Umarım bunun için ayrı bir yazı yazabilirim ancak şimdilik bazı noktaların altını çizmekle yetineceğim.
Belli bir psikoterapi modelini öğrenmek için literatürü okurken odaklanmak gerekiyor bence. Belli bir süre, enerjinizin önemli bir kısmını konuyla ilgili okumalarınıza harcayabilirsiniz. Odaklanmadığınızda dağılabilirsiniz, dolayısıyla da anlamanız, kavramanız zorlaşabilir. Söz gelimi, psikodinamik terapi eğitimi sürecinde, Modern Psikoloji Tarihi gibi kitaplar önceliğiniz olmayabilir.
Okumak için bir sistematiğe ihtiyacınız olabilir. Okuduklarınız söz konusu sistematik bağlamında daha anlamlı hale gelebilir. Söz gelimi, “Ben şu anda, kişilik örgütlenme düzeyinin parametrelerinden biri olan gerçekliği değerlendirme yetisi üzerine okuyorum.” dediğinizde okuduklarınızı belirli bir bağlama yerleştirmiş olursunuz. Ben, Çağdaş Psikodinamik Psikoterapi Eğitimi‘nin müfredatını düzenlerken -müfredatı geliştirmeye devam ediyorum- söz konusu sistematiği de oluşturmaya çalıştım.
101 düzeyinde, yüzeysel okumaların derinlemesine okumalardan önce gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Psikodinamik psikoterapi sürecine dair genel bir okumadan sonra spesifik okumalara geçilmesini daha doğru buluyorum. Yani önce Psikodinamik Psikoterapi, Uzun Süreli Psikodinamik Psikoterapi, Psikodinamik Formülasyon, Psikodinamik Terapi Teknikleri, Psikodinamik Terapi Tekniklerine Giriş gibi kitapları okuduktan sonra Rüyaların Yorumu, Haset ve Şükran gibi kitaplara geçilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Kendi terapi sürecinden geçmek
Kendi psikoterapi sürecinden geçmek bazı psikoterapi eğitimlerinin şartlarından biridir. Bazı terapi eğitimleri için şart koşulmasa da, yaygın bir kanaat olarak, psikoterapiyi öğrenmek kişisel psikoterapiden geçer. Irvin D. Yalom‘un Bağışlanan Terapi‘deki şu sözü meseleyi gayet iyi özetliyor: Bir psikoterapi yaklaşımını öğrenmek için hasta olarak o terapiye girmekten daha iyi bir yol olduğuna inanmıyorum.
Süpervizyon almak
Süpervizyon “mesleğin daha kıdemli bir üyesi tarafından kıdemce aşağıda olan ve genellikle aynı uzmanlık alanındaki (istisnalar olabilir) bir meslektaşa ya da meslektaşlara sunulan müdahale” olarak tanımlanabilir.
Süpervizyonu, sizden daha deneyimli, öğretmen olarak gördüğünüz bir uygulayıcıdan alabileceğiniz gibi (bireysel süpervizyon) sizinle aynı seviyedeki meslektaşlarınızdan (akran süpervizyonu, intervizyon) da alabilirsiniz. (Süpervizyon hakkında ayrıntılı bilgi için şuraya bakabilirsiniz.)
Mesleki topluluklara katılmak
Türkiye’de psikoterapi alanı mesleki topluluklar açısından çok zengin midir, emin değilim. Kendi adıma, bu alanda bir eksiklik sezdiğim için Psikodinamik Psikoterapi Topluluğu‘nu kurdum. Ben psikodinamik psikoterapi odaklı başka bir topluluk bilmiyorum. Şayet siz biliyorsanız, yazının yorum kısmından benimle paylaşırsanız sevinirim.
Mesleki etkinliklere katılmak
Seminer, konferans, panel, kitap okuma etkinliği gibi, psikodinamik psikoterapi etkinliklerine katılmak da sizi geliştirebilir. Hatta kitap okuma etkinliği gibi bazı etkinlikleri siz de düzenleyebilirsiniz.
Blog yazmak
Okumakta olduğunuz yazıyı, esas olarak, psikodinamik psikoterapiyi öğrenme sürecinde blog yazmanın önemine dikkatinizi çekmek için yazdığımı söyleyebilirim. Ben bu yöntemi, daha önce şema terapiyi öğrenme sürecimde kullanmıştım ve benim için son derece faydalı olmuştu. Çeşitli gerekçelerle, psikodinamik terapiyi öğrenme sürecimde aynı şeyi yapamadım -blog şu anki haliyle beni tatmin etmiyor.
Blog hakkında bilgi sahibi değilseniz şuraya bakabilirsiniz. Bir blog açmak için, benim de kendisinden destek aldığım ve gönül rahatlığıyla pek çok arkadaşıma önerdiğim ksajans.com‘dan yardım talep edebilirsiniz. Şirketin sahibi Kerem Bey’e benden bahsederseniz size ciddi bir indirim sağlayabilir. Belirtmem gerekir mi bilmiyorum ama bu bir iş birliği paylaşımı değildir. Daha önce yazdığım şu yazı da ilginizi çekebilir.
Tekrar konumuza dönersek, size şunu öneriyorum: Psikodinamik terapiyi öğrenme sürecinizde blog yazın. Bunu nasıl yapacağınız üzerinde biraz duralım.
Önce, adimsoyadim.com gibi bir domain (web sitenizin internet dünyasındaki adı ve adresi), sonra, o domain üzerine bir web sitesi kurmak için hosting (web sayfanıza ait tüm dosyaları, bir bilgisayarda saklama ve erişime açık tutma hizmeti) satın almalısınız. Dediğim gibi, bu süreç gözünüzü korkutmasın, bahsettiğim şirket aracılığıyla kolayca blogunuzu açabilirsiniz. Artık adimsoyadim.com gibi blogunuz olduğunu düşünelim.
En iyi öğrenme yöntemlerinden biri anlatmak, anlatmanın yollarından biri de yazmaktır. Psikodinamik terapiyi öğrenme sürecinde karşılaştığınız tüm kavramlarla ilgili bir içerik yazabilirsiniz. Örnek olarak şu başlıkları listeleyebilirim:
- Psikodinamik terapi nedir?
- Psikodinamik terapinin amaçları nelerdir?
- Kişilik örgütlenme düzeyleri nelerdir?
- İlkel savunma mekanizmaları nelerdir?
- Psikodinamik vaka formülasyonunda nelere dikket eilmelidir?
- Çatışma nedir, çatışma çeşitleri nelerdir?
- İç dünya ile dış gerçeklik arasındaki lişkinin ruh sağlığı açısından önemi nedir?
- Narsisistik kişilik hangi savunma mekanizmlarını yoğun olarak kullanır?
Blog yazmayı daha etkili kılmanın bir yolu olarak şunu öneriyorum: Yazılarınızı tamamlanmış yazılar olarak değil “yazılmakta olan” yazılar olarak düşünün. Ne demek istediğimi biraz daha açayım.
Diyelim ki “Savunma mekanizması nedir?” başlıklı bir yazı yazıyorsunuz. Yazıyı bir seferde yazıp bitirmek yerine sürekli geliştirebilirsiniz. İlk seferinde, okuduğunuz iki kaynağı referans alarak 400 kelimelik bir yazı yazarsınız. Daha sonra, okumalarınız esnasında, savunma mekanizması ile ilgili karşılaştığınız her yeni biligiyle yazınızı ve referanslarınızı zenginleştirebilirsiniz. Bunu aynı süreçte pek çok kavram (yazı başlığı) için yapabilirsiniz. Bu şekilde, belli bir sürenin -belki eğitimin- sonunda elinizin altında, dönüp göz atabileceğiniz ciddi bir kaynağınız olur.
Yazıyla ilgili düşüncelerinizi yorum ksımından benimle paylaşırsanız memnun olurum.