Süpervizyon nedir?

Bu yazıyı yazabilmeyi -psikoterapi ile ilgilenebilmeyi yani- pek çok kişiye borçluyum. Bunlardan bazılarının öğrencisi oldum bazılarının da arkadaşı.

Önce kendisinden Bilişsel-Davranışçı Terapi eğitimi aldığım Perin YOLAÇ’a şükranlarımı sunuyorum. Sonra Şema Terapi eğitimi ve süpervizyonu için H. Alp KARAOSMANOĞLU‘na minnettarım. Bu anlamda, üçüncü öğretmenim olan Suzan Uğur GİRGİNER‘e ayrıca teşekkür ederim. Kendisinden üç yıl psikodinamik psikoterapi eğitimi ve yaklaşık iki buçuk yıl süpervizyon aldım. Hem psikodinamik psikoterapiyi anlatmaya çalıştığım Psikodinamik Atölye hem de psikodinamik yönelimli süpervizyon için icazetimi de kendisine borçluyum.


Şu anda verdiğim süpervizyon hizmetinin temelini öncelikle kendi süpervizyonum, konuyla ilgili okuduklarım ve benden süpervizyon talep eden arkadaşlarımın beklentileri/ihtiyaçları oluşturmaktadır.


Süpervizyon ihtiyacı duyanları üç gruba ayırabiliriz, diye düşünüyorum:

  • İlk grupta, psikoterapi uygulamaya yeni başlayanlar var. Bunlar, sadece psikodinamik terapi ile ilgili değil psikoterapist olmakla ilgili de bir süpervizyona ihtiyaç duyuyorlar.
  • İkinci grupta, psikoterapi alanında deneyimli olduğu halde psikodinamik terapide yeni olanlar yer alabilir. Onlar, genel olarak psikoterapötik duruşla ilgili bir zorluk yaşamadıkarı halde psikodinamik duruş ile ilgili bir desteğe ihtiyaç duyabililer.
  • Üçüncü gruba, psikodinamik terapi alanında deneyimli olduğu halde, duruma/vakaya bağlı olarak süpervizyona ihtiyaç duyanları koyabiliriz -benim de dahil olduğum grup bu olabilir.

Dahil olduğu gruba göre, süpervizyonun yönü, içeriği değişebilmektedir. Bazı terapistlerle süpervizyonda öncelik terapist duruşu ile ilgili olabilirken bazılarında vakanın formüle edilmesi öncelikli olabilir.


Ben psikodinamik psikoterapi odaklı bir süpervizyon veriyorum. Bir süpervizyonu psikodinamik yapan ne olabilir? Bence bu sorunun cevabı şu olabilir: Psikodinamik referans çerçevesine dayanan bir süpervizyon, psikodinamik bir süpervizyondur. Psikodinamik bir referans çerçevesi ise, bilinçdışındaki dinamik (hareketli) ögelerin bilinçli düşünceleri, duyguları ve davranışları etkilediğini varsayan bir çerçevedir.


Bu yazı ile iki şeyi hedefliyorum:

  1. Benim sunduğum süpervizyon hakkında bilgi vermek.
  2. Süpervizyonun ne olduğuna dair kısa bir bilgi vermek.

Benim uygulamamla ilgili bilgileri yukarıda paylaştım. Şimdi ise, süpervizyonun ne olduğuna ve süpervizyon formatlarına dair bazı bilgileri paylaşmak istiyorum.

Konuya ilgi duyanlar, Türkçe literatürde -mesela Ulusal Tez Merkezi’nde– psikoterapide/psikolojik danışmada süpervizyon uygulamalarına dair birkaç yüksek lisans ve doktora tez çalışmasına ulaşabilirler. Ben burada süpervizyon odaklı bir makale yazmayı amaçlamıyorum -bu bir blog yazısıdır nihayetinde.

Aşağıda paylaşacağım bilgilerin ana kaynağı Fatih AYDIN’ın (ORCID: 0000 – 0002 – 7399 – 1525) Algılanan Süpervizör Tarzları ile Süpervizyon Doyumu Arasındaki İlişkide Psikolojik Danışma Öz-Yeterliğinin Aracı Rolü başlıklı doktora tez çalışmasıdır. Kendisine minnettarım.

Süpervizyon nedir?

Türk Dil Kurumu sözlüklerinde süpervizyon kelimesine rastlamıyoruz. İngilizce supervision, araştırmacılar tarafından Türkçede süpervizyon olarak kullanılmaktadır.

Süpervizyon (supervision) kelimesinin kökeni Latinceye dayanıyor. Kelime, İngilizcede ilk defa 1640’lı yıllarda kullanılmıştır ve gözetim (oversight/oversee) anlamına gelmektedir.

Kelimenin İngilizcedeki anlamı “bir dizi eylemi ya da etkinliği eleştirel bir biçimde izlemek ve yönlendirmek” olarak veriliyor.

Ruh sağlığı alanında, bireylere sunulan yardım hizmetinin niteliği ve danışan/hasta çıktılarıyla yakından ilişkili olan klinik süpervizyon uygulaması ön plana çıkmaktadır. Bu bağlamda, bu yazıda süpervizyon kavramı psikoterapi/psikolojik danışma süpervizyonu çerçevesinde ele alınmaktadır.

Literatürde çok farklı süpervizyon tanımları yapılmaktadır. Bu tanımlar arasında kabul görenlerden biri şudur:

… mesleğin daha kıdemli bir üyesi tarafından kıdemce aşağıda olan ve genellikle aynı uzmanlık alanındaki (istisnalar olabilir) bir meslektaşa ya da meslektaşlara sunulan müdahaledir. Bu ilişki:

(1) değerlendirici ve hiyerarşiktir,

(2) zamanla genişler ve

(3) eşzamanlı olarak daha kıdemsiz kişilerin profesyonel işlevselliklerini arttırmak, danışanlara sundukları profesyonel hizmetin niteliğini kontrol etmek ve süpervizyon öğrencisinin adım atacağı özel uzmanlık alanı için bir eşik bekçiliği yapmayı amaçlar.

Süpervizyon sürecinde, süpervizyon veren kişi süpervizör (supervisor), süpervizyon alan kişi ise süpervizyon öğrencisi (supervisee) [yazı boyunca öğrenci de diyebiliriz] olarak adlandırılmaktadır.

Süpervizyon formatları nelerdir?

Psikoterapi/psikolojik danışma süpervizyonlarında farklı formatlar bulunmaktadır. Her formatın kendine özgü avantaj ve dezavantajlarından bahsedebiliriz. Bazıları, süpervizyonun verimliliğini artırabilmek için farklı formatları birlikte kullanabilmektedirler. Bir format tercih edilirken, öğrencilerin ihtiyaçları, ortam, süpervizörlerin tercihleri/yetenekleri gibi çeşitli faktörler dikkate alınabilir.

Psikolojik danışma/psikoterapi süpervizyonunda en çok tercih edilen formatlar şunlardır:

  • Bireysel süpervizyon
  • Grup süpervizyonu
    • Küçük grup süpervizyonu
    • Büyük grup süpervizyonu
  • Üçlü süpervizyon
  • Akran süpervizyonu
  • Çevrim içi süpervizyon

Bireysel süpervizyon nedir?

Bireysel süpervizyon, bir süpervizör ve süpervizyon öğrencisinin, süpervizyon öğrencisinin sunduğu psikoterapi/psikolojik danışma hizmetini değerlendirmek ve geliştirmek amacıyla, belirli aralıklarla bir araya gelerek gerçekleştirilen süpervizyondur. Bireysel süpervizyonun bazı özellikleri şunlardır:

  • Araştırmacılar, bireysel süpervizyonun en yaygın süpervizyon formatlarından biri olduğunu göstermektedir.
  • Bireysel süpervizyon iki kişiden oluşan bir sistemdir ve süpervizyonun ne kadar etkili olacağı süpervizör ve süpervizyon öğrencisi arasındaki ilişkinin niteliği tarafından belirlenir.
  • Bireysel süpervizyon oturumlarında vakalar ve süpervizyon öğrencisinin kişisel ve mesleki gelişimiyle ilgili çeşitli konular tartışılır.
  • Oturumlar genelde haftalık periyotlar şeklinde gerçekleşir.
  • Oturumlar tipik olarak bir saat sürer.
  • Bireysel formatın diğer formatlarla karşılaştırıldığı araştırmaların sonuçları karışık bulgular içeriyor. Bazı sonuçlara göre, formatlar arasında herhangi bir fark bulunmazken bazılarına göre, bireysel süpervizyonun grup süpervizyonuyla birlikte kullanılması verimliliği arttırmaktadır.
  • Bireysel süpervizyon konuları, süpervizyonun verildiği çatıya/kuruma göre değişebilir.
  • Bireysel süpervizyonda sıklıkla şu yöntemler tercih edilebilir:
    • Öz-bildirim yöntemi: Bu yöntemde öğrenciler, danışanların/hastaların sorunları hakkındaki görüşlerini ve izledikleri müdahale planıyla ilgili görüşlerini süpervizöre sunarlar.
    • Koterapi yöntemi: Bunda, süpervizör öğrenciyi psikoterapi/psikolojik danışma esnasında gözler ve sürece müdahale eder.
    • Süreç notlarının incelenmesi
    • Video ve ses kayıtlarının dinlenmesi
  • Süpervizör, oturumlarda birden fazla yöntemi kullanabilir.
  • Öğrenci hazırladığı bilgi, belge ve medyaları süpervizyon oturumuna getirebilir; süpervizör, ilgili verileri inceleyerek öğrenciye geribildirimde bulunabilir.
  • Bireysel süpervizyonda süpervizör-süpervizyon öğrencisi arasındaki etkileşim ve uyum diğer formatlara göre daha fazla önem arz eder.

Bireysel süpervizyonun bazı avantaj ve dezavantajları şunlardır:

  • Bireysel süpervizyon, zaman açısından avantajlıdır. Bir oturumda sadece bir öğrenci vaka sunduğu için, öğrenci vakaya dair daha fazla ayrıntıyı dile getirme şansına sahip olabilir.
  • Başkaları önünde -özellikle bir grup önünde- kendini açmakta zorlananlar için bireysel süpervizyon diğer yöntemlere göre daha rahat bir ortam sağlayabilir.
  • Bireysel süpervizyon, öğrenmelere imkan tanımaz. Öğrenci, bireysel süpervizyonda, kendisi gibi olanların -akranlarının- geri bildirimlerinden mahrum kalır; onların deneyimlerinden istifade etme şansına sahip olamaz. Aynı şekilde öğrenci, arkadaşlarını gözlemleme şansından da mahrum kalır.
  • Ekonomik olarak, bireysel süpervizyon grup süpervizyonuna göre daha maliyetlidir. Genelde, grup süpervizyonunda seans ücreti katılımcılar tarafından paylaşılır, bireysel süpervizyonda ise aynı ücret bir kişi tarafından ödenebilir.

Grup süpervizyonu nedir?

Grup süpervizyonu, bir süpervizörün bir grup süpervizyon öğrencisine -mesela 5 kişilik bir grup- verdiği süpervizyondur. Grup süpervizyonunun bazı özellikleri şunlardır:

  • Her öğrencinin vaka sunacağı tarihler önceden planlanır. Genelde, öğrenciler belirli bir sıra ile vakalarını sunarlar.
  • Öğrenciler, psikolojik danışma/psikoterapi esnasında tuttukları notlar, kendi görüşlerini ifade ettikleri raporlar ve psikolojik danışma esnasında aldıkları video ve ses kayıtlarından yararlanabilirler.
  • Öğrenciler ayrıca kendi uygulamaları hakkında ya da genel anlamda merak ettikleri konuları tartışmak için sorularını gündeme getirebilirler.
  • Oturumlar esnasında öğrencileri hem süpervizörden hem de akranlarından geri bildirim alabilirler.
  • Grup süpervizyonu, süpervizörün tutumuna göre farklılık gösterebilir:
    • Bazı süpervizörler, oturumu yönetir ve tüm öğrencilere geri bildirim verir; süpervizyon öğrencileri ise sadece gözlemci olurlar (otoriter tip).
    • Öğrenciler de süreç içerisinde eş-süpervizör olarak rol alabilir, vaka sunan öğrenciye geri bildirim verebilirler (iş birlikçi tip).
  • Grup süpervizyonu, rol oynama ve rol değiştirme gibi teknikler için uygun olabilir.
  • Bu süpervizyonda canlı gözlem teknikleri kullanılabilir.
  • Grup süpervizyonunda süpervizyonun grup dinamikleri hakkında yeterli bilgiye grubu yönetebilme becerisine sahip olması gerekir.

Grup süpervizyonunun bazı avantaj ve dezavantajları şunlardır:

  • Grup süpervizyonunun en önemli avantajı, öğrencilerin sadece süpervizörden değil birbirlerinden de öğrenebilmeleridir. Öğrenciler, birbirlerinin vakalarından, tutumlarından vb. pek çok şey öğrenebilirler. Herkes, farklı perspektifleri de görme şansına sahip olabilir.
  • Öğrencilerin süpervizöre bağımlılıkları diğer yöntemlere göre daha az olabilir.
  • Grup süpervizyonu bireysel süpervizyona göre daha ekonomiktir. Bir oturumun ücretini öğrenciler birlikte ödeyebilir.
  • Grup süpervizyonu, bağlamsal olarak, zaman açısından da avantajlıdır. Kısa zamanda çok sayıda öğrenciye süpervizyon verebilme imkanı taşır.
  • Grup süpervizyonunda, bireysel olarak, her öğrencinin geri bildirim alacağı süre, bireysel süpervizyona göre daha az olur.
  • Bazı araştırma sonuçlarına göre, süpervizyon öğrencileri, bireysel ve üçlü süpervizyondan grup süpervizyonuna nazaran daha fazla doyum elde ediyor. Bunun sebebi, süpervizyonunun dezavantajlı yönleriyle ilişkili olabilir. Bu yüzden bazıları, grup süpervizyonunun bireysel süpervizyonu destekleyici olarak kullanılmasının daha avantajlı olduğuna dikkat çekmektedir.

Üçlü süpervizyon nedir?

Üçlü süpervizyon, bir süpervizörün iki süpervizyon öğrencisine verdiği süpervizyon formatını ifade eder. Bu formatta süpervizör, her oturumda ya bir öğrenci üzerine odaklanır ya da oturum süresini iki öğrenci arasında eşit bir şekilde böler.

Grup süpervizyonunda olduğu gibi, üçlü süpervizyonda da iki akran birbirlerinden gözlem yoluyla öğrenebilir ve birbirlerine zengin geribildirimler sunabilirler.

Akran süpervizyonu nedir?

Akran süpervizyonu, meslektaşların birbirlerine süpervizyon sundukları formattır.

Bu format, psikolojik danışmanların/psikoterapistlerin spesifik danışma, kavramsallaştırma ya da teorik becerileri geliştirmek için grup ya da çift olarak bir araya geldikleri yapılandırılmış ve destekleyici bir süreç olarak da düşünülebilir.

Akran süpervizyonluğu için “akran destekli öğrenme” ya da “akran müşavirliği” kavramları da kullanılabilir.

Bu format farklı şekillerde gerçekleşebilir: Akranlardan biri süpervizörlüğü üstlenebilir veya liderlik/süpervizörlük sırayla, oturumdan oturuma değiştirilebilir.

Akran süpervizyonu, üyelerin birbirlerini geliştirmelerine olanak tanıyan, zor vakalar hakkında danışacakları ve destek görecekleri, örgütlenecekleri ve mesleki izolasyon ve olası tükenmişlikle baş edecekleri önemli bir atmosfer yaratabilir.

Akran süpervizyonunun literatürde dile getirilen bazı avantajları şunlardır:

  • Öğretim üyesi ya da “uzman” süpervizörlere olan bağımlılığı azaltır.
  • Ruh sağlığı uzmanları kendilerinin ve meslektaşlarının yeteneklerini değerlendirmede daha fazla sorumluluk hissederler.
  • Lisansüstü programlar haricinde, ruh sağlığı uzmanlarına mesleki gelişimlerini yapılandırmalarına imkan tanıyacak beceri ve deneyimleri kazanmalarına yardımcı olur.
  • Kendilerine güvenlerini, kendilerini yönetme becerilerini ve bağımsızlıklarını güçlendirir.
  • Meslektaşlar arasındaki dayanışmayı arttırır.
  • Süpervizyon becerilerini geliştirir.
  • Meslektaşların model alınmasını sağlar.

Akran süpervizyonluğunun, süpervizyonun “belli bir seviyede” kalması gibi bir dezavantajı olabilir. Üyeler, bilgi ve beceri açısından birbirine yakın “ortalama” bir seviyede iseler, birbirlerini geliştirmeleri zamanla zorlaşabilir.

Çevrim içi (online) süpervizyon nedir?

Aslında, çevrim içi süpervizyon tek başına özel bir süpervizyon formatı değildir. Alan yazınında grup ve akran süpervizyonu formatlarının çevrim içi bir şekilde sunulduğu anlaşılmakta, bu bağlamda birden fazla format oluşabilmektedir.

Bazı araştırmacılar, çevrim içi süpervizyonun yüz yüze süpervizyon ile benzer niteliklere sahip olduğunu ancak yüz yüze süpervizyonun bir alternatifi olmadığını dile getiriyorlar. Bu bakımdan, yüz yüze süpervizyonun bariz bir şekilde üstün olduğunu belirtenler var. Bu, çevrim içi süpervizyonun etkisiz olduğu anlamına gelmemektedir.

Çevrim içi süpervizyon toplanma konusunda katılımcılara kolaylık sağlamaktadır. Bununla birlikte, internet kesintisi gibi teknik aksaklıklar da süpervizyonun işlevini düşürebilir.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir