Psikolojik danışman, üniversitelerin rehberlik ve psikolojik danışmanlık bölümlerinden mezun olanların kullanabileceği bir unvan ve psikolojik danışma hizmetini sunma yetkisine sahip meslek erbabıdır.
Psikolojik danışma literatürüne baktığınızda, “psikolojik danışma” kavramın farklı şekillerde tanımlandığını görürsünüz. Söz konusu farklılık, bir yanıyla da, alanın zenginliğini ve çeşitliliğini ifade eder.
Amerikan Psikolojik Danışma Derneği‘nin tanımı şöyle:
Psikolojik danışmanlık [counseling], çeşitli bireyleri, aileleri ve grupları ruh sağlığı [mental health], zindelik/sağlık [wellness], eğitim [education] ve kariyer [career] hedeflerine ulaşmaları için güçlendiren profesyonel bir ilişkidir.
Söz konusu tanım, derneğe göre temel bir çerçevedir ve ona, belirli bir uzmanlık alanını ve odağı öne çıkarabilecek eklemeler yapılabilir. [Ayrıntılar için şu linke bakabilirsiniz.]
Psikolojik danışma alanının Türkiye’deki öncülerinden Hasan TAN, Psikolojik Yardım İlişkileri kitabında, psikolojik danışmanlık kavramını ayrıntılarıyla ele alır ve literatürdeki bazı tarifleri paylaşır; sonra da kendi tanımını bize sunar.
İsterseniz, önce, bazı tariflere göz atalım:
- Psikolojik danışmanlık, iki kişinin oluşturduğu bir ortamda, kişilerden birinin kendine ve çevresine daha iyi uyum sağlama becerileri kazanmasına yardım için gerçekleştirilen bir oluşumdur. (F. P. Robinson)
- Psikolojik danışmanlık, terapistle olan güven verici ilişkiler sonucu, bireyin benlik yapısında ferahlama sağlandığı, daha önceleri bireyce kabul edilmeyen yaşantıların şimdi algılanmaya ve yeni bir benlik tablosu içine yerleştirilmeye başlandığı bir oluşumdur. (C. R. Rogers)
- Psikolojik danışmanlık, psikoterapist ile bir veya birden fazla danışan arasında, psikoterapistin, insan şahsiyetine ait sistematik bilgilere dayanan psikolojik metotlar kullanarak, danışanın ruh sağlığını geliştirmeye çalıştığı, kişiler arası ilişkilere dayalı bir oluşumdur. (C. H. Patterson)
- Psikolojik danışmanlık, psikolojik yardım ilişkileri konusunda yetiştirilmiş bir meslek erbabı tarafından, plan yapma, karar verme ve kişiler arası ilişkileri için yardım arayan kimsenin davranışlarını etkileyerek, o kimsede büyüyüp gelişme veya değişme sağlamak amacıyla, genel olarak insan tabiatı ve davranımına ait elimizde mevcut en son bilgi ve bulgulara dayanan, kendine özgü ilişkiler ve sözlü görüşmeler yoluyla yürütülen bir yardım hizmetidir. (R. H. Byrne)
Hasan TAN, literatürdeki psikolojik danışmanlık tariflerinin ortak noktalarını şöyle sıralar:
- Psikolojik danışmanlık bir öğrenme sürecidir.
- Bir sosyal ortamda gerçekleşir.
- Süreçte, psikolojik danışman(lar) ve danışan(lar) olmak üzere iki taraf vardır.
- Psikolojik danışmanlık, meslek elemanı olan psikolojik danışmanın yaptığı bir yardımdır. Bu yardım, psikolojik yöntem ve teknikler yoluyla gerçekleşir.
- Psikolojik danışmanlıkta amaç, danışanın kendini ve çevresini daha iyi anlayıp kabul ederek, daha etkin seçimler yapma, karar verme ve uyum gösterme yoluyla kendini gerçekleştirmesine yardımcı olmaktır.
Bu çıkarımlardan sonra Hasan TAN kendi tarifini şöyle yapar:
Psikolojik danışmanlık, psikolojik danışman(lar) ile danışan(lar)dan meydana gelen bir sosyal ortamda, danışanın büyüyüp gelişerek kendini gerçekleştirmesine ve problemlerini kendi başına çözebilecek bir olgunluk ve bağımsızlık seviyesine erişmesine yardım için, psikolojik yaklaşımlarla girişilen sistemli ve planlı bir öğrenme ve etkileşim sürecidir.
Psikolojik danışmanlık sürecinde:
- Bir kuru bilgi verme, öğretme veya öğüt verme yoktur.
- Zorlama yoktur.
- Karşılıklı saygı ve insan sıcaklığı vardır.
- İstek ve kararlarda yetkili ve sorumlu danışandır.
- Psikolojik danışman bir yardım edicidir. Yetişmesi ve mesleki gelişimi açısından bir bilim insanı, uygulama açısından ise sahip olduğu bilgi ve teorileri kendi tarzına uygun olarak kullanan bir sanatkârdır.
Raymond J. Corsini Modern Psikoterapiler adlı kitabında, psikolojik danışmanlık ve psikoterapi arasında ayrım yapılamayacağını belirterek, psikoterapiyi şöyle tanımlar:
Psikoterapi iki taraf arasındaki formel etkileşim sürecidir. Genelde her iki tarafta da tek kişi vardır, ama bu kişilerin birden fazla olma olasılığı da vardır. Bu sürecin amacı, taraflardan birinin, şu hususlardan herhangi birinde veya hepsinde yaşadığı yetersizlik ya da işlev bozukluklarından kaynaklanan sıkıntının giderilmesidir: Bilişsel işlevler (düşünme bozuklukları), duygusal işlevler (acı çekme ya da duygusal rahatsızlıklar)veya davranışsal işlevler (davranışın yetersizliği). Bu etkileşimde yer alan terapistin, kişiliğin temeli, gelişmesi ve sürdürülmesi ve değişmesi konusunda bir kuramı vardır ve bu kurama uygun olan tedavi metotlarını kullanır. Ayrıca terapist olabilmek için yasal ve profesyonel onay almıştır. (Modern Psikoterapiler, Raymond J. Corsini)
Son olarak, Harold Hackney ve Sherry Cormier’in yazdığı Psikolojik Danışma İlke ve Teknikleri adlı kitaptan bir alıntı yapalım:
Amerikan Psikolojik Danışma Derneği (American Counseling Association) tarafından 1997’de kabul edilen profesyonel psikolojik danışmanlık tarifi şöyledir:
Ruh sağlığı, psikoloji ve gelişim ilkelerinin, bilişsel, duyuşsal, davranışsal ve etkileşimsel müdahale stratejileri aracılığıyla, bireyin iyi oluşu, kişisel ve meslek gelişimi ile patoloji konularını ele alacak şekilde uygulanması. (American Counseling Association)
Dikkat ederseniz, Amerikan Psikolojik Danışma Derneği’nin tanımında, sadece gelişimsel ve normal problemler değil ciddi problemler de kapsanıyor. Ancak bu, herhangi bir psikolojik danışmanın her türlü sorunla, aynı rahatlıkla çalışabileceği anlamına gelmez kanaatimce.
Psikolojik danışmanlık mesleği kendi içinde pek çok uzmanlık alanına ayrılmıştır. Ruh sağlığı danışmanlığı, evlilik ve aile danışmanlığı, rehabilitasyon danışmanlığı, okul danışmanlığı, kariyer danışmanlığı ve diğerleri. Her uzmanlık alanı özel terapötik beceriler gerektirir. Çünkü danışanların psikolojik yardım alabilmesi bu özel psikolojik danışmanlık becerilerinin varlığına bağlıdır. Sözü edilen uzmanlıklarda, ilişki, iletişim, kavramsallaştırma, tanı ve müdahale becerileri gibi becerilerin yaygın olarak kullanılması söz konudur.
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz ki, herkesin mutabık olduğu ve kimsenin itiraz edemeyeceği bir psikolojik danışma tarifi yoktur. Ancak bu, psikolojik danışma adı altında gerçekleştirilen her eylemin profesyonel bir psikolojik danışma olduğu anlamına da gelmez.
Psikolojik danışma nasıl bir süreçtir?
Psikolojik danışmanlık, günümüzde psikolojik sorunlarla başa çıkmada en çok başvurulan yöntemlerden biri haline gelmiştir. Yazının bu bölümünde, yardım alanlar, yani danışanlar açısından psikolojik danışmanlık sürecinin hangi aşamalarla gerçekleştiğini sizlerle paylaşmaya çalışacağım.
Psikolojik danışmanlık sürecinin aşamaları
1. Aşama: Sorunlu bir durumun ya da kullanılmayan imkânların fark edilmesi
Danışanların, psikolojik danışmanlık yardımı almalarına yol açan etkenleri iki grupta toplayabiliriz:
Karşılaşılan sorunlu durumlar: Bana göre, insan olmak sorunlu olmaktır. Dolayısıyla, yaşadığımız sürece sorunlarla karşılaşma ihtimalimiz çok yüksektir. Bu yüzden mesele, sorun yaşayıp yaşamamamız değil, o sorunlarla nasıl başa çıktığımızdır. Çok sevdiğimiz birinin kaybı, nedenini göremediğimiz korkularımız, alkol ya da madde bağımlılığımız, hayatımızı zora sokan endişelerimiz, işsiz kalışımız, sevdiğimiz biri tarafından aldatılmamız, doyum vermeyen evliliğimiz, bizi halsiz bırakan üzüntümüz vb. bizim bir şekilde başa çıkmamız gereken sorunlu durumlardır. Sorunlu durumlar bize, hayatımızda bir şeylerin ters gittiğini söyler.
Kullanılmayan potansiyel ve imkânlar: Bazen de, sorunlu durumlar ya da ters giden bir şeylerden ziyade, bir şeylerin daha iyi gitme ihtimali söz konusu olur. Bir işimiz vardır ama bizim için yeterince tatminkâr değildir. Sevdiğimiz bir eşimiz vardır ama ilişkimiz yeterince doyum vermiyordur. Hayatımızı nasıl daha anlamlı yaşayabileceğimizi sorguluyoruzdur.
Sorunlu durumlarla kullanılmayan potansiyel ve imkânlar çok net olarak birbirinden ayrılamaz aslında. Bu yüzden de pek çok danışan, hem karşı karşıya kaldığı sorunlu durumlarla başa çıkmak hem de sahip olduğu potansiyelleri kullanmak için psikolojik danışmanlık yardımı alır.
Özetle danışanlar, psikolojik danışmanlık sürecinin ilk basamağında, hayatlarında bir şeylerin ters gittiğini ve/veya bir şeylerin daha iyi olma ihtimalini düşünmeye başlarlar.
2. Aşama: Psikolojik danışmanın bir başa çıkma yolu ya da bir imkan olarak kabul edilmesi
Karşılaştığımız sorunlarla başa çıkmak ya da kendimizi geliştirmek için pek çok farklı yol deneyebiliriz. Kendi kendimize çözüm yolları düşünmek, birilerine danışmak, kitap okumak, film seyretmek, internetten araştırma yapmak bu yollardan sadece birkaçıdır. Psikolojik danışmanlık, dünyanın pek çok ülkesinde sorunlarla başa çıkma ve kendini geliştirmede çok başat bir yol olarak tercih edilmektedir. Memleketimizde ise psikolojik danışmanlık, henüz çok yeni sayılabilecek bir yardım alanıdır. Beni bu yazıyı yazmaya motive eden faktörlerden biri, mesleğimi daha tanınır hale getirme ihtiyacıdır aslında.
Peki, danışanlar neden sorunlarını çözmede ya da kendilerini geliştirmede bir yol olarak psikolojik danışmanlığı tercih ediyorlar?
Bu sorunun farklı cevapları olabilir. Diğer yöntemlerle yeterince sonuç alamamış olabilirler. Bir filmde, bir kitapta ya da bir internet ortamında psikolojik danışmanın kendi sorunlarına çözüm olduğunu görmüş olabilirler. Psikolojik danışmanlık sürecinden sonuç elde etmiş birilerinin tavsiyesine uymuş olabilirler.
3. Aşama: Psikolojik danışman Seçim
Psikolojik danışman seçiminde dikkate alınan kıstasları genel olarak şöyle listeleyebilirim:
- Psikolojik danışmanın eğitim geçmişi, çalışma alanları, deneyimi, kariyeri, yazdıkları, yetkinliği
- Psikolojik danışmanın cinsiyeti, memleketi, hayata bakışı, dini inancı
- Psikolojik danışmanın tanınırlığı, hakkında yapılan değerlendirmeler
- Psikolojik danışmanın ses tonu, medeni durumu, çocuğunun olup olmaması, hissedilen duygusal yakınlık
- Çalışma saatleri, ulaşım kolaylığı, ücret, ofisin konforu vb
Dikkat ettiyseniz danışanlar psikolojik danışman seçiminde birbiriyle alakalı alakasız, çok farklı noktaları hesaba katabilmektedirler.
4. Aşama: Psikolojik danışma süreci
Bu aşamada, danışan ve psikolojik danışman (grupla psikolojik danışmada, danışanlar birden fazla olabileceği gibi danışmanlar da birden fazla olabilirler) bir araya gelir. Psikolojik danışmanlık sürecinin can alıcı aşaması tabi ki bu aşamadır. Psikolojik danışmanlık aşamasında yapılanları çok genel olarak şöyle ifade edebiliriz:
- Sorunun ya da geliştirilecek alanın tespit edilmesi: Bu nokta çok önemlidir. Çünkü psikolojik danışmanlık sürecinin çıkış noktası burası olacaktır. “Danışan bu süreçten ne bekliyor?”, “Danışanın ihtiyaçları nelerdir?”, “Sorunun oluşumuna ve gelişimine neler etki etmiştir?” gibi sorular bu aşamada çok önemlidir. Danışanlara bu aşamada, Hayatımda yolunda gitmeyen neler var?, ya da Hayatımda daha iyi hale getirmek istediğim neler var? gibi sorular ipucu verebilir.
- Hedeflerin belirlenmesi: Sorunun ve/veya geliştirilecek alanın tespitinden sonra hedefler belirlenir. Psikolojik danışmanlık hedefleri, tespit edilen sorunlara ve/veya geliştirilecek alanlara paralel olarak konur. Hedefler açık, tanımlanmış, eyleme dönük, gerçekçi, kişisel ve ulaşılabilir olmak durumundadır. Mesela, “Eski sevgilimin bana geri dönmesini istiyorum.” psikolojik danışmanlık açısından uygun bir hedef değildir. Ancak, “İlişkilerimde kendimi daha iyi ifade etmek istiyorum.” bir hedef olarak belirlenebilir.
- Hedeflere uygun yöntem ve tekniklerin kullanılması: Psikolojik danışmanlık gelişigüzel gerçekleşen bir süreç değildir. Psikolojik danışman, belirlenen hedeflere ulaşmakta danışana yardımcı olabilmek için birtakım yöntemler kullanır. Bu yöntemler, psikolojik danışmanın teorik eğilimine ve hedefin yapısına göre farklılık arz edebilir. Ama psikolojik danışmanlık sürecinde genel anlamda, duyguları, düşünceleri, davranışları ve bedensel tepkileri anlamaya ve değiştirmeye dönük yöntemler kullanılır.
5. Aşama: Psikolojik danışma sürecini değerlendirme
Beşinci ve son aşamada, danışan hem kendi içinde hem de psikolojik danışmanıyla birlikte süreci değerlendirir. Süreci değerlendirirken danışanın soracağı temel sorular, “Sorunumla artık daha sağlıklı şekilde başa çıkabiliyor muyum?”, “Üzerinde çalıştığım konuda kendimi geliştirebildim mi?”, “İhtiyacım olanı elde edebildim mi?” şeklinde olacaktır. Danışan beklentilerine ulaşmış ise, süreç sağlıklı şekilde gerçekleşmiş demektir. Ancak danışan beklentilerini karşılayamamış ise ya başka bir yardım sürecine yönelecek ya da psikolojik danışmanlık yardımı almaktan vazgeçecektir.
Psikolojik danışmanlık sürecini değerlendirirken danışan çok dikkatli olmalıdır. Hedeflere ulaşmış ise, elde ettiği donanımı hayatının her alanına taşımaya çalışmalıdır. Şayet hedeflere ulaşamamış ise, bunun sebeplerini araştırmalıdır. Bu süreçte, her türlü düşünce ve duygusunu psikolojik danışmanla paylaşmalıdır.
Psikolojik danışmanlık (psikoterapi), her şeyden evvel bir değişim sürecidir, ve bu değişimin kendini birtakım davranışlarla göstermesi beklenir. Yani psikolojik danışmanlık sadece entelektüel bir süreç değildir. İyi bir danışmanlığın sonunda, kişinin hayatında birtakım somut değişikliklerin olması gerekir. Mesela düne kadar öfkesini saldırganca dilen getiren birisi, danışmanlık sonunda öfkesini kontrol edebilir hale gelmelidir. Sağlıksız ilişkilerden muzdarip birisinin, danışmanlık sonunda daha sağlıklı ilişkiler kurabilmesi gerekir.
Psikolojik danışmanlık, konuşma yoluyla gerçekleştirilen bir değişim sürecidir. Psikolojik danışmanlığın temel varsayımı konuşmanın, anlatmanın insana iyi geleceği, psikolojik sorunlarının çözümünde işe yarayacağı yönündedir. Tabii ki burada söz konusu edilen konuşma gelişigüzel gerçekleştirilen bir konuşma değil, psikoterapötik bir konuşmadır. Yani siz, psikolojik yardıma ihtiyaç hissederseniz bir psikolojik danışmana gidersiniz, o danışman da kendi psikolojik danışmanlık anlayışı (belirli bir kurama dayalı) çerçevesinde yaşadıklarınız üzerinde sizinle konuşur. Siz anlatırsınız, o sizi terapötik çerçevede dinler, size sorular sorar. Kendinize ve yaşadıklarınıza farklı bir çerçeveden bakmayı öğrenirsiniz. O güne kadarki tüm yaşadıklarınızı yeni bir gözle değerlendirirsiniz. Söz gelimi, kendinizde olumlu bir özellik olarak gördüğünüz aşırı fedakarlığın, aslında bir çeşit kendinizi karşınızdakilere sevdirme ve kabullendirme, onay alma amaçlı bir savunma mekanizması olduğunuzu keşfedersiniz. Bu farkındalık sizi zor duygularla karşılaştırır. Bu sefer yeni duygularınız üzerinde çalışırsınız vs.
Değişim insanoğlu açısından her zaman zor olmuştur. Psikolojik danışmanlık da bu açıdan bakıldığında zor bir süreçtir. Ben bu zorluğu danışanlarıma genelde ameliyat metaforuyla anlatıyorum. Ameliyat keyifli değil fakat hastalığımızdan kurtulmak için gereklidir. Bu yüzden biz ameliyat olurken çok zorlansak da, sonrasını hesaba kattığımız için onun zorluklarına göğüs gerebiliriz. Hoş, psikolojik danışmanlık sürecini ameliyatla kıyaslamak biraz haksızca olabilir. Çünkü danışmanlık, zorluklarıyla birlikte, farkındalığın muhteşem hazzını da beraberinde getiriyor. Yani, psikolojik danışmanlık sonlanmadan, insanlar acının yanında hazzı da yaşayabiliyorlar.
Psikolojik danışmanlık araçları nelerdir?
Danışmanlığın gelişigüzel bir konuşma olmadığını söyledik. Danışmanlık görüşmesinde, danışman ve danışan belirli konular üzerinde yoğunlaşırken tabiri caizse bazı aletlere ihtiyaç duyarlar. Bazı psikoterapi ekolleri, bu aletlerin bazılarına daha fazla önem verirken şema terapi gibi bazı ekoller de aletlerin hepsini belirli bir düzeyde kullanmaya çalışıyor. Peki, bir psikolojik danışman nelerle çalışır?
– Duygular
Duygular, psikolojik danışmanlıkta en çok üzerinde durulan yaşantılardır. Çünkü duygular en temelde, nasıl olduğumuzla ilgili bize ipucu sunan yaşantılardır. Bu yüzden psikolojik danışman sıkça, “Ne hissediyorsun?”, “O esnada ne hissettin?”, “O durum sana nasıl hissettirdi?” gibi sorular yöneltir danışanına. Burada amaç, hem danışanın dünyasında var olanı görmek ve ona göstermek, hem de duygularını fark etmesine ve ifade etmesine yardımcı olmaktır. Çünkü duyguları fark etmek ve ifade edebilmek başlı başına iyileştirici bir faktördür. Duygular doğru ya da yanlış diye değerlendirilmezler. Sadece danışanı anlamak ve danışanın pozitif değişimine yardımcı olmak için ipucu olarak kullanılırlar.
– Düşünceler
Belirli duygulara genelde belirli yapıda düşünceler eşlik eder. Mesela, sınav konusunda ümitsiz hisseden bir öğrenci, “Muhtemelen kazanamayacağım.” şeklinde bir düşünce yapısına sahip olabilir. Düşünceler bazen gerçekçi, ya da işlevsel olmayabilirler. Bu durumda danışanın, duygularıyla ilişkisini ve gerçekçilik düzeyini fark etmesi gerekir. Düşünceleri yakalamak için, “Şu anda aklından ne geçmiş olabilir?”, “O esnada ne düşünmüş olabilirsin?”, “Bu duyguna hangi düşünce eşlik etmiş olabilir?” tarzında sorular sorulabilir. Çok ilginç bir nokta, insanlar çok zeki olsalar bile duygu ve düşünceleri hem yakalamakta hem de birbirinden ayırmakta ciddi anlamda zorlanıyorlar. Düşüncelere anıları, hayalleri ve zihinsel resimleri de dahil edebiliriz.
– Bedensel duyumlar
Bir diğer psikolojik danışmanlık aracı bedensel duyumlardır. Danışanın hangi durumda bedeninde neler yaşadığını görmesi gerekir. Bu bedensel yaşantılarının duygu ve düşünceleriyle ilişkisini fark etmesi danışanların dünyasında yeni ufuklar açabiliyor.
– Davranışlar
Hayatımızdaki ve psikolojik danışmanlıktaki en önemli olgulardan biri de davranışlarımızdır. Günlük hayatta sergilediğimiz davranışlar bize genelde normal, doğru, sağlıklı ve alternatifsiz gibi gelir. Psikolojik danışmanlık sürecinde, hangi bağlamda hangi davranışları sergilediğimiz ve o davranışların duygu, düşünce ve bedensel duyumlarımızla ilişkisi son derece önemlidir.
– Psikolojik danışmada danışman-danışan ilişkisi
Bazı psikolojik danışmanlık modellerinde (Mesela şema terapi) danışan ile psikolojik danışman (psikoterapist) arasındaki ilişki, hem danışanın sorununu anlamada hem de sorununun çözümünde araç olarak değerlendirilir. Bunun için, danışanın terapiste karşı duygu, düşünce ve tutumları ele alınır. Çünkü danışan, yaşam tarzını ya da hayatındaki davranış kalıplarını terapi sürecine de dahil eder. Mesela danışan, asıl sorundan uzak durmak için gereksiz konulardan bahsedebilir. Kendini açmak yerine terapistin onu anlamasını bekleyebilir. Terapisti eleştirebilir, aşağılayabilir. Kendi ihtiyaçlarından ziyade terapistin ihtiyaçlarını önemseyebilir. Bu gibi durumlar, danışanın hayatındaki “kalıpları” anlamak için psikolojik danışmana ve danışana ipucu oluşturur.
– Anılar
Anılar, bu günkü tutumlarımızı anlamak için son derece önemlidir. Çünkü biz bu günkü davranış kalıplarımızın temelini çoğunlukla erken dönem yaşantılarımızla oluştururuz. Anıları ele almanın amacı merak gidermek değil, danışanın yaşamını şekillendiren kalıpların oluşum sürecini anlamak ve bu günkü tutumlarıyla ilişkisini ortaya koyabilmektir.
– Rüyalar
Psikanaliz ve dinamik psikoterapi ekolleri, danışanın bilinçdışı yaşantısını anlamak açısından rüyalara son derece önem verir. Rüyalar özel birtakım psikoterapi teknikleriyle seanslarda değerlendirilir.
Yukarıdakilere başka maddeler de eklenebilir kuşkusuz. Bu yazının amacı okuyucunun zihninde genel bir çerçeve oluşturmak olduğu için daha fazla uzatmak istemiyorum. Ayrıca bütün bu aletlerin belirli bir psikolojik danışmanlık kuramı çerçevesinde ele alındığını da yeniden hatırlatmak isterim.
Psikolojik danışman ne demek?
Psikolojik danışman (counseler), psikolojik danışma (counseling) hizmeti sunan profesyonel kişiler için kullanılan bir unvandır. Psikolojik danışmanlar, üniversitelerin ilgili bölümlerinden –Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık– mezun olan, en az lisans diplomasına sahip kişilerdir.
Psikolojik danışman, meslek adı olarak, T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından tespit edilmiş ve onaylanmıştır. Psikolojik Danışman Ulusal Meslek Standardı, 1/11/2017 – 30227 tarih/sayılı resmi gazetede yayımlandı.
Mesleki Yeterlilik Kurumu, Psikolojik Danışman tanımında şu ifadelere yer veriyor:
Psikolojik Danışman … çocukluktan yaşlılığa değin farklı yaşam dönemlerindeki bireylerin eğitsel, mesleki, kişisel ve sosyal gelişim alanlarında ve uyum konularında yardımcı olmak amacıyla bireyle veya grupla psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri sunan nitelikli kişidir.
Psikolojik danışmanların ilkeleri
Psikolojik danışmanlar farklı ortamlarda çalışsalar da aşağıdaki temel ilkeleri benimserler:
- Psikolojik danışma, danışanların duygularına, düşüncelerine, davranışlarına ve sosyal sistemlerine tepki vermeyi içerir.
- Psikolojik danışma, danışanların temel bir kabulünü içeren bir tutum ya da çerçeveye dayanır.
- Psikolojik danışma gizlilik ve mahremiyet ile tanımlanır.
- Psikolojik danışma zorlayıcı değildir.
- Psikolojik danışma, psikolojik danışmandan çok danışanın ihtiyaçları ve anlattıklarına odaklanır.
- Psikolojik danışma çok kültürlü bir deneyimdir.Psikolojik Danışma: Stratejiler ve Müdahaleler, Sherry Cormier & Harold Hackney
Psikolojik danışman soruları?
Bu bölümde psikolojik danışmanla ilgili sık sorulan bazı sorulara kısaca cevap vermeye çalışacağım. İşte sorular ve cevapları:
Psikolojik danışman psikolog mudur?
Hayır. Psikolojik danışman, üniversitelerin psikolojik danışmanlık bölümlerinden mezun olan, lisanslı (diplomalı) uzmandır. Psikolog ise, üniversitelerin psikoloji bölümlerinden mezun olan uzmandır.
Psikolojik danışman ile psikolog, psikolojik danışmanlık, psikoterapi, aile danışmanlığı vb. uygulamaları açısından ortak bir noktada buluşabilirler. Her iki uzman da, eğitimlerini aldıkları takdirde söz konusu hizmetleri sunabilirler. Farklı bir durum olarak, psikolojik danışman, lisans düzeyinde psikolojik danışmanlık eğitimi almaktadır.
Psikolojik danışman doktor mudur?
Hayır. Bir psikolojik danışman tıp doktoru (hekim) değildir; ilaç reçete edemez. Bununla birlikte, psikolojik danışma alanında akademik çalışma yapan biri akademik anlamda “doktor (PhD)” unvanı alabilir tabii.
Psikolojik danışman ilaç yazabilir mi?
Hayır. İlaç yazmak/reçete etmek sadece ve sadece hekimlerin (tıp doktorlarının) yetkisindedir. Psikiyatrik ilaçları ise, öncelikli olarak psikiyatristler reçete edebilir. Bazı psikiyatrik ilaçları, diğer branş hekimleri de reçete edebilir.
UYARI: Hekim dışında hiç kimseden (psikolojik danışman da olsa) psikiyatrik ilaç önerisinde bulunmasını talep etmeyiniz; hiç kimsenin ilaç önerisine de itibar etmeyiniz.
Nasıl uzman psikolojik danışman olunur?
Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık lisans bölümünden sonra, aynı bölümde yüksek lisans öğrenimi görerek uzman psikolojik danışman olunabilir.
PDR mezunu ofis (yer) açabilir mi?
Evet, açabilir. Ben PDR mezunuyum ve şu anda kendi ofisimde psikolojik danışman olarak hizmet veriyorum.
1500284403 vergi numarasıyla, 86.90.14 NACE kodu kapsamında, serbest meslek mensubu olarak çalışıyorum.
Siz de içerikle ilgili düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız memnun olurum.