Ön görüşme ve randevu için:

EMDR terapisi nedir?

Yazar:

Kategori:

EMDR Terapisi, açık haliyle, “göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işlemleme terapisi, oldukça yeni bir psikoterapi türüdür.

Terapi, bireyin psikolojik rahatsızlıklarını sürdürmeye devam eden işlenmemiş travmatik veya diğer üzücü deneyimlerin tanımlanmasını içerir. Özellikle kullanım alanı olarak TSSB (travma sonrası stres bozukluğu)’nin tedavisinde popülerliği artmaktadır.

İlk bakışta EMDR’ın psikolojik sorunlara olan alışılmadık yaklaşımı eleştirilere neden olsa da bilimsel olarak kanıtlanmış bir terapi yöntemi olduğu unutulmamalıdır.

EMDR geleneksel psikoterapi ve farmokolojik (ilaç tedavisi) yaklaşımların aksine danışanın kendi ritmik göz hareketlerini kullanır. Böylece danışanın geçmişe dair, duygusal olarak yüklü travmatik anıların kişide oluşturduğu negatif etkiyi azaltmayı amaçlar.

Bir EMDR seansından ne bekleyebilirsiniz?

Bir EMDR seansı yaklaşık olarak 90 dakika sürebilmektedir. Danışandan, olumsuz anılarını ve buna bağlı bedensel duyumları ile birlikte yaşadığı anıyı düşünmesi istenir. Terapistiniz parmaklarını yüzünüzün önünde ileri geri hareket ettirir. Bu el hareketlerini gözlerinizle takip etmenizi ister. Aynı zamanda terapistiniz uygulamasında bunları yaparken, sizin de rahatsız edici travmatik anınızı düşünmenizi ister.

Terapistiniz bu süreçte parmaklarını kullanabilir ya da sağ veya sol omzunuza veya dizlerinize dokunabilir. Bunun dışında bir alet yardımı ile kulaklarınıza ses vererek yine sağ beyin ile sol beyine uyarım verir ve böylece travmatik anının beyin tarafından işlemlenmesini sağlar.

Bu tekniğin kullanımından önce ve sonra olmak üzere, terapistiniz sizden sıkıntı seviyesini puanlandırmanızı ister. Böylece tekniğin kullanımı ile beraber sıkıntı verici anıların seviyesinin sıfıra inmesi amaçlanır.

Bilgi işleme

EMDR tedavisi ile beyindeki travmatik hafıza alanına ulaşım daha kolay bir hale gelir. Böylece travmatik hafıza veya bilgi ile kurulan yeni ilişkilerle beraber “bilgi işleme süreci” de gerçekleşmiş olur. Böylece EMDR’da 3 protokol hedeflenmiş olur:

  • İlk protokolde bilgi işleme sürecindeki uyumsuzluklara neden olan travmatik anılar belirlenir ve uyumsuz bağlantılar yerine yeni bağlantılar kurulur.
  • İkinci protokolde tehlike yaratan mevcut durumlar hedeflenmektedir. Bu durumlar için iç ve dış tetikleyiciler duyarsızlaştırılır.
  • Üçüncü protokolde ise danışanın gelecekte de kullanması için beceriler elde etmesi amaçlanır ve “gelecekteki hayali şablonlar” ile danışanın gelecekteki olası durumlar konusunda korunması amaçlanır.

EMDR terapisi nelere odaklanır?

Tedavi seanslarının süresi danışanın geçmişteki travmalarının düzeyine ve danışanda bıraktığı etkilerin seviyesine bağlıdır. EMDR tedavisi üç aşamalı bir protokolden oluşur. Bunlar;

  1. Anılar/ geçmişte olanlar
  2. Mevcut rahatsızlık/ olmakta olanlar
  3. Gelecekteki eylemler/ gelecekte olabilecekler

Tüm bunlar semptomları azaltmak ve danışanın tüm klinik tablosunu ele almak için gereklidir.

EMDR tedavisinin temel amacı olarak, kişide sorun yaratan deneyimleri işlemek ve bunların yerine sağlıklı sonuçları yerleştirmek olduğundan söz etmiştik.

“İşleme” kelimesi ile kastedilen bu deneyimler hakkında konuşmak değildir. “İşleme” soruna neden olan deneyimin “sindirilmesini” ve beyinde uygun şekilde depolanmasına olanak sağlayan bir öğrenme durumunu geliştirmektir. 

Daha açık bir ifadeyle EMDR tedavisiyle beraber geçmişte yaşadığınız ve size hala olumsuzluk veren bu deneyimler işlenir ve gelecekte size olumlu yönde rehberlik edecek duruma gelir. Size olumsuzluk veren duygular, beden hisleri ve olumsuz inançlarınız beyninizden uzaklaştırılır.

Sonuç olarak bu tedavinin sonucundaki temel amaç sizi sağlıklı ve yararlı davranışlar  ve etkileşimlere yol açacak duygular ile baş başa bırakmaktır.

EMDR terapisinin aşamaları nelerdir?

1. Aşama: İlk aşamada geçmişinizdeki acı dolu anılarınızı, olayları veya deneyimlerinizi ve mevcut stresleriniz hakkındaki tam geçmişiniz terapistiniz tarafından alınır. Siz ve terapistiniz beraber olmak üzere belirli anıları veya olayları hedef alan bir tedavi planı geliştirirsiniz. İlk başta çocukluğunuza daha fazla odaklanılabilir ve sorunlarınızın ilk ne zaman başladığı, en kötülerinin nasıl olduğu ve en son sorununuzu ne zaman geçirdiğiniz gibi ayrıntılar, terapistiniz tarafından istenir.

2. Aşama: Bu aşamada terapistiniz, zihinsel egzersiz yapmak gibi stres ve kaygı ile başa çıkmanın bazı yollarını öğrenmeniz konusunda size yardımcı olacaktır.

Aşama 3 ile Aşama 6 Arası: Bu aşamalar tedavinin daha fazla yoğunlaştığı ve sıkı bir çalışmanın olduğu yerdir. İlk olarak terapistiniz birinci aşamada belirlediğiniz hedeflerden birini çalışmaya başlayacaktır. Daha sonrasında kafanızda oluşturduğunuz resim hakkında hem olumlu hem de olumsuz olarak bir inanç tanımlamanız istenecektir.  Bu inançların her ikisinin de ne kadar doğru oldukları hakkında derecelendirme yaparsınız. Daha sonrasında parmaklarla, dokunma yoluyla veya sesli uyarımla sağ beyin ve sol beyin arasındaki işlemleme süreci gerçekleşir.

Aşama 7: Bu aşamada, attığınız olumlu adımlar sonrasında bunları günlük hayatınıza nasıl dökebileceğiniz üzerine çalışılmaktadır. Bu aşamaya geldiğinizde aslında EMDR seanslarının kapanış aşamasında olmuş olacaksınız.

Aşama 8: Bu noktada, siz ve terapistiniz ilerlemeniz hakkında konuşmuş olacaktır. İlk noktada belirlediğiniz terapi hedeflerinizi tekrar inceleyecek ve hedeflere ne derecede ulaşıldığı konuşulacaktır. Belirlemiş olduğunuz diğer terapi hedeflerine ulaşmak için onlarla da çalışılıp çalışılmaması gerektiği kararlaştırılacaktır. Ayrıca mevcut zamandaki ve gelecekteki stresle baş etme yollarını da tartışmış olacaksınız.

EMDR stimülasyonu

3. ve 6. evrelerde bahsettiğimiz EMDR seansında, yukarıda da bahsettiğimiz gibi geçmişinizde yaşadığınız ve size yoğun anlamda sıkıntı veren travmanızı hatırlamanızı isteyecektir. Hatırladığınız travma doğrultusunda terapistiniz, olumsuz durumları ve hissettiğiniz fiziksel duyumları tekrar düşünmenizi isteyecektir. Bu sırada terapistiniz, parmak hareketleriyle gözlerinizi bir yandan diğer yana hareket ettirir.

Terapistiniz gözlerinizi hareket ettirmeye odaklanmanız için, ilk üç parmağını kaldıracak ve onları takip etmeniz için iki taraflı (sağa ve sola doğru) bir şekilde hareket ettirecektir.

Bu yöntem dışında yine sağ beyine ve sol beyine uyarım vermek için, sağ kulağınız veya sol kulağınıza ses veren bir makine yardımı da kullanılabilir, el veya parmaklarla omzun veya dizlerin sağ sol taraflarına dokunulabilir. Bu iki taraflı göz hareketlerine, dokunuşlara veya seslere katılırken travmatik duygulara veya anılara odaklanmaya devam edeceksiniz.

EMDR seansında terapistinizin verdiği çift yönlü uyarım bittikten sonra, terapistiniz aklınızı temizlemenizi ve aklınıza gelen herhangi bir düşünce, anı, duygu veya görüntüleri tartışmanızı isteyecektir. Olumlu veya olumsuz fiziksel duygular hissetmeye başladığınız duruma bağlı olarak, terapistiniz size uyarım vermeye devam edecektir. Ancak olumlu hissetmeye başladığınızda terapistiniz uyarım vermeyi sonlandırabilir.

Bu yaklaşım ile beraber olumlu hislerin veya düşüncelerin güçlendirilmesi sağlanacaktır. Belleğinizde kalan travmatik anılar, EMDR sayesinde artık size sıkıntı yaratmamaya başlayacaktır.

Travmatik anılar sizde sıkıntı yaratmamaya başladığında, terapistiniz kendinizle ilgili değiştirmeye çalıştığınız hedeflerinizi, olumlu inancı uygulamayı devreye sokacaktır.  Böylece gelecekte de bu sorunlarla karşılaşma ihtimalinize karşı önlem almış olacaksınız.

EMDR terapisi nasıl çalışır?

EMDR’ın nasıl işe yaradığı konusunda uygulayıcılar tarafından henüz fikir birliği sağlanamamışsa da ortaya birçok teori atılmıştır. Örneğin tehdit edici olayların hatırlanmasına teşvik etmek ve bu olayların duygusal etkilerinden danışanı uzaklaştırmak tıpkı uzun süreli maruz bırakmayı baz alan terapi yöntemlerine benzemektedir. Diğer bir yaklaşım da EMDR ile danışanın üzücü düşünceleri kontrol altına alma konusunda daha işe yarar sonuçlar elde edebildiğini söylemektedir.

EMDR terapisi psikolojik sorunların tedavisinde ne kadar etkilidir?

Psikolog Francine Shapiro tarafından 1989 yılında geliştirilen bu teknik, ilk çıktığından bu yana yaklaşık 20.000’den fazla uygulayıcı tarafından kullanılmıştır.  Yapılan uygulamalar sonucunda EMDR’ın herhangi bir olumsuz etkisi saptanmamasıyla beraber, danışanların birçoğunun rahatsızlık edici anıları konusundaki hislerinin azalmasını ya da tamamen ortadan kalkmasını sağlamıştır. Sonuç olarak EMDR’ın etkililiği birçok araştırma tarafından ortaya konmuş bilimsel bir yöntem olduğu unutulmamalıdır.

Birden fazla kuruluş tarafından yayınlanan rehberler EMDR tedavisinden kimlerin yararlanabileceğini ortaya koymuştur.

Amerika Psikiyatri Birliği (APA), EMDR’ın akut ve kronik travmaların tedavisinde etkili olduğunu belirtmiştir. Yine APA’ya göre travmatik anılarını anlatmakta zorlanan insanlar için EMDR özellikle yararlı olmaktadır.

EMDR hangi psikolojik sorunların tedavisinde kullanılır?

EMDR ile ilgili yapılan araştırmaların çoğu TSSB’li kişilerle kullanımı üzerinedir. Ancak EMDR’ın birçok psikolojik problemi tedavi etmek için kullanıldığı ve işe yarar sonuçlar alındığı bilinmektedir. Aşağıda EMDR tedavisinin kullanıldığı diğer psikolojik rahatsızlıklara yer verilmiştir:

  • Yeme Bozuklukları
  • Bağımlılıklar
  • Sosyal Anksiyete Bozukluğu
  • Anksiyete

EMDR ve kompleks travmaların tedavisi

Kompleks travmalar  tekrarlanan travmatik olaylara, çocukluk döneminde ortaya çıkan bağlanma yaralanmalarına uzun süre maruz kalmanın sonucunda ortaya çıkmaktadır. Tüm kompleks travmalar için söyleyebileceğimiz ortak şey, travmaların tekrarlayıcı olması ve uzun süre boyunca meydana gelmesidir. Genellikle kompleks travmalar, erken çocukluk dönemi ve ergenlik olmak üzere hassas gelişim dönemlerinde meydana gelmektedir. Yaşanan bu erken deneyimler tam da danışanın kimliğini şekillendirme dönemlerinde meydana geldiği için önemlidir.

Kompleks TSSB’de tedavinin amacı olarak danışanların, savunmasız duygularını ve erken dönemdeki yaralanmaları güvenli bir şekilde tutabilen bir benliği inşa etmek olduğunu söyleyebiliriz.

Danışanların erken dönemde meydana gelen travmatik anıları hakkında farkındalık geliştirmek önem taşımaktadır. Kişi için bazen travmalarıyla karşılaşmak ve onlar üzerinde çalışmak o kadar da kolay değildir. Bu nedenle güvenliği oluşturmak için, savunmasız parçaları güvenli kaynaklarla birleştirilir. Böylece kişi için travmatik anıları işlemek artık daha kolay hale gelir.

Özellikle erken dönem gelişimsel travmalar için sürecin doğrusal olmadığını bilmek önemlidir. Erken dönem yerleşmiş ve kompleks travmalar olduğundan süreç o kadar da hızlı yürümez. Ancak terapinin mutlaka devam etmesi ve istikrarın olması gerekmektedir. Başarılı bir tedavi sonucu travmatik hatıralara eşlik eden duygulara ve beden duyumlarına tolerans göstermeye başlamış olacaksınız. Böylece günlük hayatta kişiyi olumsuz anlamda etkileyen bu duyguların yerini artık “işlevsel” ve “farkındalık” dolu duygular yerini alacaktır.

EMDR ve depresyon tedavisi

Yapılan son araştırmalar EMDR’ın, depresyonun tedavisinde de etkili olabileceğini ortaya koydu. Depresyonun kısa vadeli sonuçları olumlu olsa da, uzun vadede nüksetme olasılığı barındırmakta ve bu da danışanın tedavinin yararına karşı olumsuz bir bakış açısına sahip olmasına neden olabilmektedir.

Tedavinin etkilerini arttırmak ve nüks (hastalığın tekrar ortaya çıkması) oranlarını düşürmek için, depresyonun oluşumundaki geçmiş travmatik deneyimlerin ve olumsuz yaşam olaylarına daha fazla dikkat etmek gerekmektedir. EMDR ile kişide depresyon oluşmasına neden olan travmatik deneyimler üzerinde durulabilir ve böylece sorunun ana kaynağı çalışılabilir. Örneğin depresyonun stresli yaşam olayları tarafından tetiklendiği ve sürdürüldüğü bilinen bir gerçektir. Yapılan son araştırmalar da, travmatik deneyimler, kayıp, acı, aşağılanma, değersiz hissetme gibi olumsuz yaşam deneyimleri gibi kronik ve güncel streslerin depresif bozuklukları tetikleyebileceğini ortaya koymaktadır. Bu nedenle EMDR ile depresyonun ana kaynağı üzerinde çalışılarak, depresyonun ileride tekrar meydana gelebilme şansı en aza indirilmektedir. Bununla beraber depresyonun tedavisinde EMDR’ın işe yarayıp yaramadığı konusunda son dönemde çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Bu araştırmalar sonucunda travmaların ve depresif düşünceler sonucu ortaya çıkan semptomları başarılı bir şekilde tedavi edebildiği ortaya konmuştur.

EMDR ve panik bozukluk tedavisi

Yapılan araştırmalara göre EMDR’ın panik bozukluk dahil olmak üzere anksiyete (bunaltı) bozukluklarının tedavisinde etkili olduğu bulunmuştur.  Panik bozukluğu semptomlarının tedavisinde ve danışanların yaşam koşullarının iyileştirilmesinde EMDR ile Bilişsel Davranışçı Terapi(BDT)’nin etkililiği karşılaştırılmıştır. Yayınlanan sonuca göre, EMDR’ın tıpkı BDT kadar etkili olabildiği bulunmuştur. Bunun yanında panik bozukluğa neden olan travmatik anıların dışında EMDR ile travmatik olmayan semptomların da iyileşmesine yardımcı olabileceği unutulmamalıdır.

EMDR panik bozuklukların tedavisinde kullanıldığında terapistiniz, dikkatinizi panik ataklarla bağlantılı olan korkulu fiziksel hislere veya düşüncelere yönlendirmenizi isteyebilir. Ancak bu durumun belirli istenmeyen durumlar ve semptomlar arasındaki bağlantıyı kırmak için uygulandığını unutmamalısınız.  Panik bozukluğu oluşturan en önemli semptomlardan biri de kişinin panik atak yaşayacağına dair yoğun bir korku duymasıdır. Bu durumda genel hayata yayılan bir panik bozukluk kavramının ortaya çıkmasına neden olmaktadır. İşte bu nedenle EMDR aracılığıyla panik ataklar ile ilgili beklenti anksiyetesini(kaygısını) yönetmeyi öğrenebilirsiniz. Örneğin araba sürmenin yoğun kaygı uyandırdığı ve panik ataklarının meydana gelmesine neden olduğu bir kişiyi düşünelim, EMDR seanslarıyla beraber bu kişi araba sürmeden önce daha sakin olmaya ve yoldayken daha güvende hissetmeye başlayacaktır.

EMDR uygulayıcıları genellikle seanslar arasında da ilerlemeyi sürdürmek için danışanlarına ödevler verebilir. Belirli teknikler ile daha sakin bir ortam öngörmek için hayal gücü gerektiren bir kendine yardım tekniği geliştirilebilir. Danışanda kaygı uyandıran nedenler karşısında görüntülerin duyarsızlaştırılması, seanslar arasında uygulanabilir ve kişinin kaygı uyandıran görüntülerle yüzleşmesinin nasıl bir şey olacağını görmesine olanak tanır. Aynı zamanda EMDR uygulayan terapistiniz, ilerlemenizi ve öğrenmiş olduğunuz teknikleri takip eden günlük bir form tutmanızı da isteyebilir.

EMDR ve yeme bozukluklarının tedavisi

Travma gerçekleştiğinde beyin bunu uygun şekilde işlemez. Travma kişinin zihninde bilinçsiz bir şekilde gömülüdür ve kişinin yaşadığı yeni olaylar çerçevesinde tetiklenebilir. Bunun dışında bazı davranışlarımız da travmatik olayın düşüncelerini ve duygularını bastırmak amacıyla ortaya çıkabilir. Yeme bozuklukları, geçmiş travmatik olayın düşüncelerini ve duygularını önlemek için bir yol olarak ortaya çıkabilir. Yeme ile ilgili bozuk düşünceler, istenmeyen duyguları bastırmak ve yaşamla başa çıkmak için bir yol olarak kullanılabilmektedir. Kişinin uzun bir zaman boyunca uyguladığı bu yol zamanla kırılması zor bir davranış ve alışkanlık haline gelebilir. Zamanla bu yeme davranışı her şey için kullanılır ve bir yeme bozukluğu kavramı olarak kişinin hayatında kendine yer edinir.

Yeme bozukluklarına neden olabilecek travmalar

  • Cinsel veya fiziksel istismar
  • Aile içi çatışmalar
  • Boşanma
  • Sevilen birinin kaybı
  • Çocukluk çağı ihmali ya da istismarı
  • Bir aile üyesinde var olan bağımlılık
  • Bir aile üyesinin intihar etmesi ya da öldürülmesi
  • Şiddete ya da bir cinayete tanık olmak
  • Çocukluk çağı hastalıklarını tecrübe etmek

Rahatlık kaynağı olarak yiyecek

Travma yaşayan kişi için, bu nedenlerden dolayı yiyecek bir rahatlık kaynağı olarak kullanılmaktadır. Bazı insanlar yeme bozukluğunu geliştirmek için biyolojik bir duyarlılığa sahiptir. Durum böyle olduğunda kişinin yaşadığı travmalar da zihinsel hastalıkların ilerleyişi konusunda ateşleyici bir çevresel tetikleyici olabilir. Yiyecekler rahatlama sağlarken, altta yatan travmalar iyileşmez. Bu sadece profesyonel bir psikoterapi tedavisi, danışmanlık ve güçlü bir destek sistemi ile olabilecek bir iyileşme ile ortaya çıkmaktadır.

EMDR ve iş stresinin tedavisi

İş stresini yaşayan çoğu insan “ben yeteri kadar iyi değilim”, “ben başarısız bir insanım”, “beceriksizim”, “hak etmiyorum” gibi cümleler kullanmaktadır. O zaman EMDR size şu şekilde yardımcı olacaktır:

Herhangi bir işte çalışan çoğu insan bir noktada işle ilgili stresin baskısını çoğu zaman hissetmektedir. Kişi yaptığı işi sevse bile, her iş belli noktalarda stresli unsurlara sahip olmaktadır. İş konusunda belli bir noktada stres duymak aslında olağan bir durumdur. Ancak iş stresi kronikleştiği zaman bu durum kişi için çok zor olabilir. Bu durum hem fiziksel hem de duygusal anlamda olumsuz sonuçların oluşmasına kaynaklık edebilir.

Ortak iş stresi kaynakları

  • Düşük maaş
  • Aşırı iş yükü
  • Sosyal desteğin olmaması
  • Aşırı performans beklentileri

Maalesef, işle ilgili stres, eve geldiğiniz zaman yok olmamaktadır. Stres Kısa vadede stresli bir çalışma ortamı baş ağrısı, karın ağrısı, uyku bozuklukları, kısa öfke ve konsantre olmak gibi sorunlara katkıda bulunabilir. EMDR ile bu durumları algılama biçiminiz çalışılmakta ve altta yatan travmatik süreçlerin, kişinin iş yerindeki duyduğu strese ne şekilde etki ettiğine değinilmektedir. Beyinde yer alan travmatik süreçler EMDR ile işlendikçe, strese neden olan kaynakların algılanış biçimi de olumlu anlamda değişecektir.           

EMDR ve bağımlılık tedavisi

Bağımlılıklar ve zorlayıcı davranışlar, hem davranış bağımlılığı hem de herhangi bir maddeye bağımlılık olarak ayrılmaktadır.

Davranış bağımlılıkları:

  • Kumar bağımlılığı
  • Cinsel bağımlılık
  • Alışveriş bağımlılığı

Madde bağımlılıkları:

  • İlaç bağımlılığı
  • Alkol bağımlılığı
  • Ağrı kesiciler
  • Madde bağımlılığı

Olumlu ya da olumsuz yaşam deneyimlerinin düşüncelerimiz, inançlarımız ve davranışlarımız üzerinde önemli etkileri vardır. İstismara uğrama, ihmal, şiddet ve duygusal zorluklar gibi olumsuz yaşam deneyimleri zihinsel hastalıklara ve bağımlılıklara zemin hazırlayabilir.

Davranışsal ya da madde olarak bağımlılığa sahip olan kişiler için Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) ya da bununla ilgili olan semptomları ele almak çok önemlidir. Çünkü çoğu bağımlılık durumunu hazırlayıcı neden bu travmatik olaylar ya da deneyimler ile ilgilidir. Kişinin bağımlılık davranışı ilaç ve diğer psikoterapötik tedavilerle tedavi edilse bile altta yatan ve bağımlılık davranışına neden olan asıl kaynağı da tedavi etmek gerekmektedir. İşte tam da bu nedenle, bağımlılığa neden olan kaynak tedavi edilmeden kişi bağımlılığın tamamen üstesinden gelemez.

Travmanın bağımlılığa etkisi

Travma üzerine yapılan araştırmalardan önemli bir tanesi de çocuk istismarı, ihmali ve refahı üzerine yapılan araştırmadır. Yapılan bu araştırmaya göre çocukluk döneminde yaşanan travmatik deneyimlerin sonucunda kişinin bağımlılık geliştirme riskinin önemli derecede arttığı ortaya koyulmuştur. Araştırmaya göre erken dönem travmatik yaşantılar şu şekilde ayrılmaktadır:

  • Duygusal İstismar
  • Cinsel İstismar
  • Fiziksel İstismar
  • Duygusal ya da fiziksel ihmal

Yukarıda belirtilen faktörlerin en az ikisini yaşayan katılımcıların madde bağımlılığını yaşama risklerinin, çocukluk dönemi travmatik deneyimleri olmayan kişilere göre en az 7 ila 10 kat daha fazla olduğunu ortaya koymuştur. İşte bu araştırma bize travma ile bağımlılık arasında önemli bir ilişki olduğunu göstermektedir. Bu nedenle farmokolojik tedavi (ilaç tedavisi) ve diğer psikoterapi yöntemlerinin yanı sıra EMDR yöntemi, sorunun ana kaynağında bulunan travmaların yeniden işlenmesini sağladığı için önemlidir.

Referanslar

1Bhandari, S. (Ağustos, 2017) EMDR: Eye Movement Desensitization and Reprocessing. www.webdmd.com

2EmdrPowered, (t, y). Addiction. www.emdrempowered.com

3EmdrPowered, (t, y). Eating Disorders. www.emdrempowered.com

4EmdrPowered, (t, y). Work Stress. www.emdrempowered.com       

5Hase, M., Plagge, J., Hase, A., Braas, R., Ostacoli, L., Hofmann, A., Huchzermeier, C., (2018) Eye Movement Desensitization and Reprocessing Versus Treatment as Usual in the Treatment of Depression: A Randomized-Controlled Trial. Volume:9, Frontiers in Psychology

6Mantero, M., Crippa, L. (2002). Eating disorders and chronic post traumatic stress disorder: Issues of psychopathology and comorbidity. European Eating Disorders Review, 10, 1-16.

7Schwartz, A. (Mayıs, 2017). EMDR Therapy for Complex PTSD. www.drariellschwartz.com

8Star, K. (Ocak, 2019). EMDR for Panic Attacks and Anxiety. www.verywellmind.com

9Riddle, J. (Aralık, 2018). EMDR Therapy for Anxiety, Panic, PTSD and Trauma. www.psycom.net

10Tagay, S., Schlegl, S., Senf, W. (2010). Traumatic events, posttraumatic stress symptomatology and somatoform symptoms in eating disorder clients. European Eating Disorders Review, 18, 2, 124–132.

Uyarı: Bu sitedeki içerikler tanı ve tedavi amacıyla kullanılamaz, sadece bilgi edinme amacıyla kullanılabilir.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir